28 Aralık 2014 Pazar

Gazlı İçeceklere Osmanlı Tepkisi

Edirne Vilayeti Sıhhiye Müfettişi Tabip Hafız Mehmed Nuri, yüz küsur yıl önce yazdığı arzda bu içeceklerin zararları hakkında bilgi veriyor
Gazlı İçeceklere Osmanlı Tepkisi
reklam

Sağlığımıza zararı bilindiği halde gazlı içecekler günümüzde oldukça fazla tüketiliyor. Mazileri çok eskilere dayanan bu içecekler Osmanlı devrinde de alışkanlık haline gelmişti. Edirne Vilayeti Sıhhiye Müfettişi Tabip Hafız Mehmed Nuri, yüz küsur yıl önce yazdığı arzda bu içeceklerin zararları hakkında bilgi veriyor…

Hayatımızı işgal eden birçok alışkanlığa günümüzün nevzuhur icatlarının sebep olduğunu zannederiz. Hâlbuki bugün müptelası olduğumuz alışkanlıkların birçoğunun mazisi çok eskilere dayanıyor. Bir kısmı ise modern zamanların, teknoloji ve sanayileşmenin ürünü. Bu alışkanlıklardan birisi de bugün milyonlarca müptelası bulunan gazlı içecekler.
Zararları, yan etkileri çoğu zaman göz ardı edilen gazlı içecekler, dünya piyasasındaki en büyük ve güçlü sektörlerden biri. Öyle ki gazlı içeceklerin zararlarından ne kadar bahsedilirse bahsedilsin surda gedik açmak mümkün olmuyor. Hatta çoğu zaman uluslararası markalara karşı üretilen millî (!) markalar, yine millî refleksler sonucu bu içeceklerin daha fazla tüketilmesine sebep oluyor. Biz her ne kadar ‘millî içeceğimiz ayran’ desek de ülkemizde de haliyle milyonlarca gazlı içecek müptelası mevcut. Bu ise yukarda da belirttiğimiz gibi sadece bugünün problemi değil. Aynı mesele belki şaşıracaksınız ama Osmanlı zamanında da mevcut idi. Bazı sağlıkçılar, gazlı içeceklerin zararına o günden dikkat çekmiş, hükümetçe önlemler alınarak bu içeceklerin halk sağlığını daha fazla etkilememesini dile getirmişlerdi.
Gazlı içeceklerin zararına dikkat çekenlerden birisi Edirne Sıhhiye Müfettişi Mehmed Nuri Efendi’dir. Nuri Efendi bir münasebetle gittiği İstanbul’da durumu müşahede eder ve görüşlerini İstanbul Belediyesi’ne şu cümlelerle arz eder: “Belediyemizin şehrin mükemmeliyeti ve halk sağlığının korunması hususundaki çalışmaları hakikaten takdire şâyân bir vaziyet arz etmektedir. Sağlık konusunda bilgili olmam hasebiyle hıfzussıhhaya dair şahit olduğum bazı konularda gözüme çarpan birtakım hususları size arz etmek istiyorum. “Malum olduğu üzere mevsim dolayısıyla zararları belli olan bazı ham ve sararmış meyvelerin çoğaldığı müşahede edilmektedir. Evvela, ham ve sararmış erik ve yeşil badem, meyveciler ve küfecilerde satılmakta olup her ikisi de sıkça tüketilmektedir. Bu meyveler, bolca yiyen çocuklar ve yetişkinlerde fena tesirler bırakmaktadır. Özellikle çocuklarda fennen sabittir ki bunlar ishale sebep olup yavaş yavaş vücutta ciddi sıkıntıların doğmasına yol açan solucan meydana getirmek gibi hastalıklara yol açarlar. Bu ise çocukların gelişiminde engel teşkil eder. Bu konuda veliler müsamahakâr ise de bu gibi hastalıkların ortaya çıkacağı aşikârdır. “İkincisi, harareti dindirmek ve mideyi rahatlatmak için içile gelen gazlı limonatalar maalesef adeta bir eğlencelik haline gelerek gazino, lokanta, kıraathane ve tiyatrolarda bulunduğu gibi bakkal ve aktar dükkânlarında dahi satılmaktadır. Özellikle içerisindeki zararlı maddeler, zaç yağı (sülfürik asit) ve kirli sularla üretilerek adeta kötü ve ucuz maddelerden yapıldığına delalet eder şekilde bir şişesi on paraya satılan bu gazozların birçok mide hastalıklarına sebep olduğu fennen ispat edilmiştir. “Halk sağlığı açısından küçük ama önemli hususlar olduğunu düşündüğüm bu maddeler konusunda tedbir alınacağını ümit ederim. “5 Mayıs 1891 Edirne Vilayeti Sıhhiye Müfettişi Tabip Hafız Mehmed Nuri”
02
Konu hakkında kendisinden daha tafsilatlı bilgiler istenen Mehmed Nuri Efendi, bu defa 22 Temmuz 1892’de sadrazama yazdığı raporda gazlı içeceklerle alakalı şu hususları dile getirmektedir: “Genel sağlığın korunması hususunda sarf edilen gayretler gerçekten takdire şâyândır. Geçenlerde sunduğum rapor dikkatinizden kaçmamış. Meselenin ehemmiyetine binaen bu defa da şehrimizde imal edilip geniş bir kullanım alanına sahip olan gazlı limonatalar hakkında bazı mülahazalarımı sizinle paylaşacağım. “Şöyle ki, evvela mezkûr limonatalar zaç yağı denilen gazdan imal edilip bunun ticarette tedavül eden türü, birtakım zararlı maddelerle karıştırılmaktadır. Bu ise sıhhati bozup birtakım hastalıklara sebep olduğundan söz konusu gazın saf olarak kullanılması genel sıhhatin korunması bakımından dikkat edilmesi gereken maddelerdendir. “İkincisi, üretilen limonatalar bazı fabrikalarda kurşun borulardan geçirilmektedir. Bu ise birçok zarara sebep olmaktadır. Çünkü kurşun limonataya sirayet etmekte, bu ise sıhhate zarar vermektedir. “Üçüncüsü, yukarıdaki ve daha birçok ilave zararlı maddelerle doldurulan şişelerin temizliğine dikkat edilmemektedir. “Özetle, bu konuda şahit olduğum hususları tek tek sıralamak sözü uzatmak olacaktır. Esasında söz konusu gazlı limonatalar halk sağlığına hizmet etsin diye üretilmektedir. Netice ise tam tersidir. Bu duruma son verebilmek içinse gazoz fabrikalarının bir an önce Avrupa’da olduğu gibi eczacı diplomasına sahip olan fen erbabı tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.”

03
Bomonti Gazoz Fabrikası’nın devrin gazetelerinde
yayınlanan bir reklamı
 
Kaynak: ÖZBİLEN, Ertuğrul, Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Yedikıta Dergisi Ağustos Sayısı,2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder