20 Aralık 2014 Cumartesi

Mali'de Alimlerin Katledilmesi Hakkında Bildiri Yayınladı



Mali’nin kuzeyindeki Timbuktu kentini kontrolü altında bulunduran İslamî Ensar’ud Din Cemaati, bir grup davetçi din adamının önceki gece Mali Güvenlik güçleri tarafından öldürülmesini kınadı.

Cemaat yayınladığı bildiride, davetçilerin, ‘büyük bir soğukkanlılık’ ve ‘eşi görülmemiş bir vahşilikle’ idam edildiği ve ‘suçlu Mali Ordusu’nun gerçeği tüm dünyaya gösterdiği belirtildi.
Bildiride; “Mali Cumhuriyeti’ndeki hain ve vefasız ordunun taburları, Müslümanlardan bir düzine adamı; daha doğrusu yeryüzünde büyüklenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyen; yurtlarından Allah yolunda davet için çıkmış davetçileri öldürmeye kalktı. Bu katliam, bu ülkedeki mazlum Müslümanların onlarca senedir ateşiyle dağlandığı suçlar zincirinin bir halkasıdır. İşte aynı şeyi dünyanın gözleri önünde tekrarlıyorlar. Bu, onların övgü ve zaferleri masumların ve mazlumların kalıntıları üzerine inşa etmede süregelen adetleridir. O vefasızları, o kişilerin (davetçilerin) Ensaru’d Din ya da Azavad’daki herhangi silahlı İslami bir cemaatle ilgilerinin olmaması da tatmin etmedi” ifadelerine yer verildi.
Örgüt açıklamasında, din adamlarının öldürülmesinin cahil bir ırkçılık ve din düşmanlığından kaynaklandığı belirtildi. Azavad halkı üzerinde vasilikten bahseden ve haklarını korumada hırslı olduğu iddiasında bulunan kesimlerin ise bu cinayetlere ses çıkarmamaları eleştirildi.
Bundan önce Mali ordusundan yüzlerce esiri karşılıksız serbest bıraktıklarına işaret eden örgüt, ‘Bamako’daki (Mali’nin başkenti) yolsuz rejim güdümlü suçlu grubun çirkin yüzlerinden maske düşmüştür. Artık adalet ve barış sloganları kimseyi kandıramıyor’ dedi.
Bu olayın, savaş davulları çalan ve Mali Ordusu’nu desteklemekten, özgürleştirilen tüm bölgelerin geri nüfuzu altına girmesinin sağlanmasından bahseden herkes için bir ders niteliğinde olduğu vurgulandı.
Örgüt açıklamasında, “ilim ehli ve davet alanında çalışan aktivistler ‘hak’ sözü söylemeli, Allah yolunda hiçbir azarlamacının azarlamasına aldırmamalı, Müslümanların yaralarının, taşımakta oldukları emanetten ayrılamaz bir parça olduğunu idrak etmeliler” dendi.
Bildirinin sonunda, Mali rejiminin etnik çekişmeleri ve cahiliyet davetini canlandırıp buna binaen toplumu parçalamaya çalıştığı belirtilirken, Müslümanlar bu tür çekişmelerden ve bu davetlere icabet etmekten uzak durmaya çağırıldı.
Mali Güvenlik Güçleri, Jabla şehrinde Davet ve Tebliğ Cemaati’nden 16’nın üzerinde davetçiyi öldürmüştü. 12’si Moritanya asıllı olan davetçiler bu ayın 14’ünde Bamako’da düzenlenecek olan bir konferansa katılmak üzere yola çıkmışlardı.
Ensaru’d Din Hareketi’nin Yargı Konseyi, Timbuktu Yargı Konseyi üyesi Abdulaziz bin Muhammed El Hasan imzasıyla yayınladığı bildiride de davetçilerin yolda yakalanarak haksız ve adaletsiz bir şekilde esir edildiklerini, yapılan soruşturmanın ardından da hepsinin idam edildiğini bildirdi.
Bildiride, “Bu, hain ellerin işlediği ilk suç değil. Bu ordunun tarihi kan ve ihanetle doludur. Zira uzun yıllardır vahşi dişleri alimlerin, davetçilerin, ilim talebelerinin ve Allah’ın Salih kullarının kanı ile lekelenmektedir. Ateistlik, komünizm ve küfür üzere kuruluşundan bu yana bu rejim ilim, dürüstlük ve takva ehlini izlemekte ve kendilerine en kötü şekilde muamele etmektedir. Geçen senelerdeki; dine saygısızlık ve takipçilerini hor görme, din düşmanlarına hürmet ve kendilerini onurlandırma ile dolu karanlık tarihi hala hafızalarda yerini korumaktadır. Bu suç; özgürlük, adalet, eşitlik ve bu zamanda sloganı atılan tüm değerlerle övünüp böbürlenenlerin yüzlerinden maskeleri düşürmüştür. Onlar, barbarca terörün en ala uygulayıcıları, insanlar arasında tek suçları Rabbimiz Allah’tır diyen masumların kanına en susamışlarıdır” ifadelerine yer verildi.
“Tüm Müslümanları bu olanları kınamaya ve suçlulara kısas uygulanmasını talep etmeye çağırıyoruz. Bu iğrenç eylemin arkasında kimlerin olduğunu, kimin emri verdiğini, kimin sustuğunu ve onayladığını da biliyoruz.” denilen açıklamada son olarak ‘karşılık verme’ ve ‘kısas uygulama’ hakkının uygun yer ve zamanda gerçekleştirilmek üzere saklı olduğu da ifade edilerek savunmasız insanların haklarının ‘zaman aşımı’ ile ortadan kalkmayacağı belirtildi.
Pressmedya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder