Allah Katında Din İslamdır!

Basın Açıklaması-Hutbe

Bazı yayın organlarında son günlerde hutbeler hakkında yayınlanan haberler ve aynı gün yalanlandığı halde bu haberler üzerine bazı köşe yazarlarınca yapılan yorumlarla ilgili olarak, Başkanlığımızca aşağıdaki açıklamanın yapılmasına lüzum görülmüştür.

Söz konusu haberlerde; Din İşleri Yüksek Kurulu'nun aldığı bir kararla "Allah katında din İslam'dır"mealindeki Al-i İmran Suresi 19. ayetinin AB ilişkileri sebebiyle imamlar tarafından Cuma hutbelerinin sonunda okunmayacağı, yorumlarda ise AB yetkililerinin taleplerine karşı şahsiyetli bir duruş sergilenemediği ve İslam’ın Allah katında tek din olduğunu belirten ayetin hutbelerden kaldırılarak dinimizin batıl dinler arasına koyulduğu iddia edilmektedir. Hiçbir araştırma yapılmadan ve Başkanlığımızdan doğruluğu teyit edilmeden hazırlanan haberler ve bunlar üzerine yapılan yorumların gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığına yapılabilecek en büyük bühtan ve en büyük iftira, herhangi bir sebeple Yüce Kitabımızın bir ayetine rezev koyduğunu, gizlediğini söylemektir. Zira Allah katında hak dinin İslam olduğunu söylemek ve bu doğrultuda hizmet vermek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlık sebebidir. Bu haber ve yorumlar, din ve diyanet üzerinden siyaset yapmanın ve bu yolla itibar ve zemin kazanmaya çalışmanın çirkin örnekleridir. Bir kimsenin din, dini değerler ve halkımızın dini duyarlılıkları üzerinden siyaset yapması, en azından savunduğunu ileri sürdüğü dine karşı yapılabilecek en büyük saygısızlıktır.

Ülkemizde ve İslam Dünyasında sürdürülen yıkıcı faaliyetlere karşı halkımızı bilgilendirmek maksadıyla, Başkanlığımızca hazırlanan ve Cuma günleri okunan "Allah Katında Din İslam'dır." Konulu hutbe metninin, özellikle yurtdışında bazı kesimler tarafından olumsuz karşılandığının kamuoyunda gündeme gelmesi üzerine gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Başkanlığımızdan sorumlu Devlet Bakanı Sayın Prof. Dr. Mehmet AYDIN'ın "İslam dini son dindir ve hak dindir. Bir Müslüman’ın bunu söylemesinden doğal bir şey olamaz... Biz böyle inanıyoruz. Bunu söylemeyen Müslüman olamaz... ‘Her gün kilisede İsa'ya teslim olmadan kurtuluş yoktur’ diye dua ediliyor. Şimdi, o öyle diyor diye İslam yok mu? Olmaz öyle şey… Keyifleri bilir…" açıklaması ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU'nun "…Hiç kimse bizim hutbelerimize karışma hakkına sahip değil... Hutbelerimizi biz dinin ana kaynaklarına dayalı olarak özgürce hazırlıyoruz… Hutbelerimize, ne siyasetçiler, ne devlet adamları, ne de Avrupa Birliği müdahale edemez..."açıklamaları 25 ve 26 Mart 2005 tarihli gazetelerde yayınlanmıştır. Yurtdışı heyetlerle yapılan görüşmelerde bu konu gündeme geldiğinde, onlara her zaman, “Siz kurtuluşun İsa’da olduğunu ve dolayısıyla Hıristiyanlığın hak olduğunu söyleyebilirsiniz. Bunu anlarız. Ancak biz de İslam’ın hak din olduğunu söyleriz, bu bizim görevimizdir ve sorumluluğumuzdur…” şeklinde cevap verilmiştir.

Konu ile ilgili en yetkili makamlardan yapılan açıklamalar ve uygulama bu iken " Hutbeye AB ayarı" ve“İktidarın, AB ve ABD istediği için hutbelerden çıkardığı ayet: Allah katında din İslam’dır”başlıklarıyla haberler yapılması ve bunlardan hareketle indi yorumlar yapılması düşündürücüdür ve üzücüdür. Bu haber ve yorumlar aynı zamanda İslam geleneği ile ülkemizdeki hutbe geleneği konusundaki cehaletin tipik bir örneğidir.

Kaldı ki, hutbe duaları konusunda din görevlilerimize rehber olması için, Din İşleri Yüksek Kurulunca 1999 ve 2006 yıllarında tespit edilerek müftülüklerimize gönderilen örnek metinlerde, bahse konu ayetin okunması veya okunmaması talimatı yer almamıştır ve her iki genelge de aynı duaları içermektedir. Hutbe bitiminde hangi dua ve ayetlerin okunacağı, görevlimizin takdiriyle alakalı bir husus olup, söz konusu ayet, isteyen görevlilerimiz tarafından zaman zaman okunmaktadır.

diyanet.gov.tr